19 Temmuz 2012 Perşembe

Hilal Meselesine Dair



Bu sene Ramazan'ın başlaması ile yine hilali görmek meselesi gündeme geldi. Ramazan hakkında bir müslüman için can sıkıcı bir mesele varsa o da bu ihtilaftır diye düşünüyorum. Bu mesele hakkında 2005 yılında tutulum@yahogroups.com isimli e-posta grubuna bir mesaj yollamıştım, profesyonel ve amatör gözlemcilerden şahane cevaplar almıştım. Beni bu mesele hakkında mutmain eden birşey varsa o da bu gözlemcilerden aldığım cevaplardır, bu vesile ile bu mailleri yayımlıyorum.

-----------------------------

Bu mesajın konusunu bir astronomi grubuna cok da uygun olmadigini dusunebilirsiniz ancak soyle veya boyle 1,5 milyar insani ilgilendiren ve buyuk tartismalara yol acan, en onemlisi de insanlarin inanclarini zedeleyen ve bastan asagi can sikici bir mesele uzerinde aramizda bulunan cok degerli bazi usta gozlemcilerin goruslerini almak istiyorum eger musaade ederseniz.

Soyle ki: 
Islam dininin bazi ibadetleri ay takvimine gore duzenlendiginden bu sene de Ramazan'in baslangici ile ilgili ihtilaf yasandi. (Muhtemelen yine Arabistan kokenli olmak uzere) 3 Eylul aksami hilalin "gorundugu" ve Sali gunu Ramazan'in baslandigina dair haberler bu konuda hassas insanlar arasinda yayilmaya basladi. (Esasinda ayin basladigi tarih cok da kritik oneme sahip degil, isteyen ihtiyaten bir gun erken baslayabilir sonucta; esas problem Sevval (Ramazandan sonraki ay) hilalinin gorunmesine dair cunku bayramda oruc tutmak haram biliyorsunuz ve muhtemelen bu sene de bu ihtilaf yasanacak) Benim derdim bu ihtilafin ortadan kaldirilmasi filan degil cunku bunun sebebi 3 maddede belirlenebilecek kadar acik:
1- Hilâlin ilk görünüşünü belirleyecek uluslararası standart bir ölçüm aletinin olmaması.
2- Hilâlin ilk görünüşünü belirlemede farklı ölçüm aletlerinin ve farklı yolların kullanımı.
3- Hilâlin gözetlendiği yerdeki hava durumu.

Ancak yine de aramizdaki bazi usta gozlemcilerin (eger degerli tecrubelerine dayanarak ornek verirlerse cok mutlu olurum) ortalama insan gozunun aksam hilalini "ciplak gozle" gormesi icin ayin gunesten ortalama kac derece uzaklasmis olmasi gerektigi (ve/veya bunun cografyaya gore degisebilip degisemeyecegi) ve de OZELLIKLE gunes tutulmasi olan bir gunun aksami hilali gormenin mumkun olup olmadigi konusunda goruslerini merak ediyorum. Bunu (bilimsel seviyede) tartismanin kimseye bir zarar vermeyecegini tam tersine ileride bu onemli meselenin tam bir cozume kavusturulmasina onayak olabilecegini dusunuyorum...

Saygilarimla,
Dogan Erbahar
GYTE Fizik Bolumu Arş. Gor.
5 Ekim 2005
-----------------------------------------------------------
Merhaba,
Su gunlerde aksam saatlerinde tutulum cemberi ile ufuk cizgisi arasindaki aci cok az. Bu nedenle Venus'un uzanimi yuksek olmasina ragmen ufuktan fazla uzaklasamiyor. Benzer sekilde cok genc bir ayca (hilal) da ufka cok yakin olacaktir ve benim bildigim kadariyla 12-13 saatten daha genc bir ayca goren yoktur (ben hic 24 saatten genc bir ayca goremedim) ve bu kadar genc ayca gorenler de mart-nisan aylarinda yani tutulumun ufukla en fazla aci yaptigi zamanlarda gorebilmislerdir. Bu yil icin sorun yok. 3 Ekim aksami ayca gormek pek mumkun gibi gorunmuyor ve bu nedenle Ramazan henuz baslamis olmuyor.

Islam dini cok ilkel bir topluluga gelmis oldugu icin tum zaman tanimlari oznel. Ornegin, ikindi namazini Gunes'e ciplak gozle bakabildiginiz zamana kadar kilabilirsiniz. Peki bu gunbatimindan ne kadar oncesine denk geliyor?

Bu tur konularda belirsizlik var. Atmosfer etkilerini hic soylemiyorum bile; o kadar onemli ve ongorulemeyen bir etmen ki butun kaynaklar Gunes'in dogus ve batis vaktini ancak dakika seviyesinde verebiliyor.

Erhan Ozturk
5 Ekim 2005
---------------------------------------------------

Merhaba,

Konu inanç olunca tartışmaya çok açık doğal olarak. Bilimsel olarak tartışmak için sanırım "hilal" (veya "ayça") nedir sorusunu yanıtlamak gerek. Bana sorarsanız Ay karşıkonumdan çıktığı an Hilal başlamış olur. Ama önemli olan, o inanca sahip toplumların kabulleri. İnanç konusundaki bir kabulün bilimselliğini tartışmaksa ayrı bir konu.

"T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı"nın kabul ettiği tanım ise, Ay'ın karşıkonumdam(Diyanet "içtima" diyor) en az 8 derece uzaklaşmış olması gerektiği. Ayça tanımı 1978 yılında İstanbul'da yapılan bir toplantıda belirlenmiş ve pek çok ülke tarafından uyuluyor.

Saygılar.
Turgut Bayrak
5 Ekim 2005
---------------------------------------------
Merhaba,

Erhan beye katılıyorum. S.Arabistan bize göre yaklaşık 20 derece daha güneyde olmasına rağmen - ki bu bizden daha fazla güneyi görüyorlar demek, gene de 3 Ekim akşamı hilali görebilmiş olamazlar. O akşam Güneş batarken Ay Güneş'e yalnızca 2 derece uzaklıkta idi ve bize yansıttığı ışık, dolunay evresinde yansıttığı ışığın 1000 de 5 i kadardı. Ayrıca Ay, o sırada Güneşe göre daha güneyde olduğundan neredeyse Güneşle aynı zamanda batıyordu. Bu nedenle 3 Ekim akşamı çıplak gözle hilali görebilmek mümkün değil gibi geliyor bana.

Selam ve sevgiler. Uğur İkizler
5 Ekim 2005
---------------------------------------------------
8 derece fena bir değer değil, yine de bence az. Teleskopla görülebilen en "yeni" Ay rekoru yaklaşık (alttaki mesajda yazdığı gibi karşı konum değil) "kavuşum"dan 12 saat 8 dakika sonra görülebilmiş ve birkaç dakika sonra, resmi çekildikten hemen sonra batmış. Çıplak göz rekoru da 14 saat civarında.

Şimdi Ay batarken, en uygun koşullarda (yani yerberideyken / yere en yakın konumunda) saatte 0.6 derece gittiğini kabul edersek, teleskoplu rekor sırasında 7.2 derece, normal rekor sırasında da 8.4 derece Güneş'ten uzaklaşmış olabiliyor.

Ama bu koşullarda Ay'ı görmek için, Ay'ın gözlem sırasında (ki bu da günbatımından 20-30, en çok 40 dakika sonra) Güneş'in tam üzerinde bulunması ve tabii ki havanın temiz olması gerekiyor. Güneş'in tam üzerinde bulunacak Ay ise Türkiye enleminde Aralık-Haziran arası denk gelebilir, ki bu durumda da Ay'ın ekliptiğin oldukça kuzeyinde bulunması gerekli.

Yani Ekim ayında, hem de Ay Güneş'in ve ekliptiğin güneyine inerken 1 gün bile yeterli olmaz; Arabistan'dan bile gördüğünü iddia eden birisi, en iyi ihtimalle yanılıyordur, ya da yalan söylüyordür.

Uygün koşullarda bir "çok yeni" Ay gözlemi, Türkiye'den önümüzdeki ilkbaharda iki kez mümkün olacak ve Ay bu sırada (eğer görünebilirse) 15-18 saatlik olacak.

Sky&Telescope dergisinin internet adresinde, yeni Ay'ı en erken görme şansı olan yerleri bir haritaya işlenmiş şekilde gösteren bir yazı da bulunuyor.

Not: Ama bu Güneş tutulmasında, halkalı evreden hemen sonra görünen hilal Güneş, Ramazan'ı başlatmış olabilir mi? :)

Tunç Tezel
7 Ekim 2005